Pages

  • Ana Sayfa
  • İletİşİm

elossoles

    • Makyaj
    • Kİtap
    • Alışverİş
    • Yemek
    • İzledİklerİm
    • Ekstra
    2018 yılına girmemize tam yarım saat kaldı umarım bu yazımı yarım saat içinde yazıp yayınlayabilirm :) Çünkü 2017'nin son bitenler yazısı ve bu yazımın 2018'e kaymasını istemiyorum :)


    Daha önceki bitenler yazılarımı okumak isterseniz linkleri aşağıda bulabilirsiniz ↓
    1. https://elossoles.blogspot.com.tr/2017/04/i-biten-urunler-i-ocak-subat-mart.html
    2. https://elossoles.blogspot.com.tr/2017/07/biten-urunler-nisan-mayis-haziran.html
    3. https://elossoles.blogspot.com.tr/2017/10/biten-urunler-temmuz-agustos-eylul.html

    Bitenler yazısını her 3 ayda bir yayınlamak bana daha mantıklı geldiği için yazılarıma 4'e böldüm ve bu yılın son bitenler yazısı. O değil de bu yıl ne çok ürün bitirdim bee kendime şaşırıyorum :D Elimde sadece sayılı ürün kaldı desem yalan olmaz. El kremleri, parfümler falan. Cildimi temizlemek için bir ürünüm bile yok şuanda o derece.

    Şu 3 ayda bitirdiğim ürünleri de ilk olarak bakım ürünleri daha sonra makyaj ürünleri olarak sıraladım. Hadi yakından bakalım ↓


    3 adet diş macunu bitirdim. En beğendim Signal White Now oldu. Gerçekten dişleri beyazlatıyor ama mavi renkte olması diş fırçanızı berbat ediyor. 


    Koku kategorisinden de bu 3 farklı ürünü bitirdim. BeeBeauty'nin Midnight Jasmine kokusunu bir koklarıyın böyle harika bir koku yok. Funda bebek kolanyası da yaz favorim oldu. Bim'de satılan bir marka. Kokusu da baya kalıcı. She markasının rolonunu ilk kez denedim ve hüsran :( Kıyafetlerim de deli gibi leke bıraktı sanki terlemişim gibi duruyordu açık renk kıyafetlerim de. Bir daha almam ne yazık ki rolonunu.


    Ojenin yazını daha önce yazmıştım okumak isterseniz buradan yazıma ulaşabilirsiniz. 

    Yanında ki kremde katikül kremi ama çöpe giden bir ürün oldu. Ben satın alırken Sally Hansen'ın bu ürünü gibi katikülleri yumuşattığını düşünmüştüm ama çalışma prensibi temizlenen katiküllerin geç oluşmasını sağlıyormuş. Katüküllerimi aldıktan sonra ne zaman sürsem tırnak kenarlarındaki derileri kaldırdı. Bende zaten küçüklükten beri çektiğim bu tırnak kenarında ki etlerin derilerin kalkması sorununu tekrar yaşatan bu ürünü çöpe uğurladım.





    Cilt bakım ürünlerinden bu iki ürünü bitirdim. Aşağıdaki linkten iki ürününde detaylı yazısını bulabilirsiniz ↓
    https://elossoles.blogspot.com.tr/2016/09/yaz-favorileri-2016.html
    Tekrar almayacağım ürünler ne yazık ki çünkü uzun süreli kullanımda cildim ürünlere alıştı ve eski performanslarını artık alamıyorum.


    Nivea duşta vucüt kremi gerçekten harika bir ürün. Kokusu verdiği yumuşaklık hissi harika. Tek dezavantajı şişesi. Ürün bitmeye yakın içerisinde ürün olmasına rağmen yapısıda yoğun olunca ürünü vermemesi. Fotoğrafını çektikten sonra şişeyi kesip içinde kalan ürünü başka bir şişeye aktarmak zorunda kaldım.
    Avon ayak kremi de satıştan kalktı yazmaya gerek yok artık :D
    Agiss'in ağda bantları başarılı oluyor. Denk geldikçe alıyorum.
    Cashmere el kremi resmen dış görüntüsüyle kendini sattırıyor :) Ben zeytin yağlısını almıştım ama kokusunu orada deneyemediğim için evde hüsran yaşadım. Kokusunu hiç beğenmedim ama elleri yumuşatması ve yağlı bir his bırakmaması başarılı. Diğer çeşitlerini elimdeki el kremleri bitince alacağım. Artık bir ürünü bitirince yerine yenisini koyuyorum yoksa bunun önüne geçilmiyor ev bir bakmışsın mini bir kozmetik dükkanına dönüyor :)


    Makyaj malzemelerinden bu kadar ürün bitirebildim. Daha önceden bu ürünlerin bazılarının yazılarını bloğuma yazmıştım yazının uzun olmaması için tekrar yazmayacağım Essence kapatıcı görüşlerim için buraya - Oriflame kalem eyeliner görüşlerim için buraya - Avon eyeliner görüşlerim içinse buraya tıklayabilirsiniz. Essence'in asansörlü Long Lasting serisini de tavsiye ederim akmıyor, bulaşmıyor. Fiyat performans olarak çok başarılı bir seri olmuş. Kylie (çakma) likit mat rujuda ilk aldığım zamanlar çok seviyordum ama zamanla yapısı değişti bende daha fazla kullanamadım ve çöpe attım.


    Son olarak makyaj temizleyicilerden bu iki ürün bitti. Makyaj temizleme pamuğunda artık marka aramıyorum hepsi aynı geliyor. Bu sefer A101 marketlerde satılan İnci markasını denedim. Çokta beğendim. Kenarları dikişli ve yumuşak. Makyaj temizleme mendili ise Watsons'larda satılıyor. Biraz yapısı kuru geldi ama yine de idare etti. Tekrar alırım indirimde yakalarsam :)

     Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim umarım faydalı bir yazı olmuştur. 



    Devamını oku
    Herkes şuan deli gibi yılbaşını kutluyor ben blog yazısı yazıyorum 😂 Napıyım bu yılda böyleyiz işte bana onu getirmedikten sonra napıyım yeni yılı, 2018'i 😔


    Teo şampunlar Gratis mağazalarında satılıyor. Ben aldığım zaman kampanya vardı bir alana bir bedava diye. Fiyatı da çok uygundu. Kampanya olmadığı zamanlarda da uygun fiyatlı bir şampuan zaten. Birçok çeşidi bulunuyor. 2'si 1 arada olanlardan sadece şampuan olanına kadar her saç tipine göre şampuan bulabilirsiniz. Ben aldığım zaman sadece şampuan ve saç kremli olanlardan vardı sadece şampuan olanlardan kalmamıştı. Bende evde şampuan kalmadığı için mecburen aldım. Aslında yağlı saçlar olan çeşidinden bir tane almıştım ama belki kötüdür diye aynı türden tekrar almak istedim normal saçlar için olan bu şampuanından aldım. Biz aile boyu yağlı saçlıyız da :(
    Ürünün arka yüzü bu şekilde ⬇️



    Paraben içermez diyor. 400 ml'lik bir ürün baya bereketli.
    Şampuanlar ile ilgili pek gözlem yapamam ama içerisinde saç kremi olan şampuanlar saçların daha çabuk yağlanmasına sebep oluyor. En azından bende böyle oluyor. Volüm de vermedi benim saçlarıma. Zaten saçların hemen yağlanmasına sebep olan bir şampuandan volüm beklemek boşuna hüsran yaşamak olur :D
    Şampuanların kokuları harika bunu es geçemeyeceğim. Saç dökülmesi yapmadı ne bende ne de annemgilde. Ama saç dökülmesine engel olan bir şampuanda değil. Kepek sorunu da oluşturmadı.
    Şampuanın rengi de bu şekilde ⬇️


    Bu fikrime katılır mısınız bilmem ama bazı şampuanlar saçların çabuk açılmasına hiç yardımcı olmuyor. Bu şampuanlarda birisi de ne yazık ki Teo'nun bu şampuanları. İki çeşidini de kullandığımız için rahatlıkla söyleyebilirim ki saçların çabuk açılmasını sağlamıyor. Bu şampuanı duruladıktan sonra saçlarımı tekrar başka bir şampuanla köpürtüp öyle tarayabiliyorum. Bitirdikten sonra tekrar almayacağım bir ürün ne yazık ki.

    Devamını oku
    Babamın huyudur günü gelmeden takvimin sayfalarını koparmak. Geçen günlerde yine aynı ritüeli gerçekleştirmiş. Bende sayfa yığınlarını alıp okumaya başladım. Bizim en güzel kültürlerimizden birisidir, takvim sayfalarının arka yazıları. Her türlü bilgiyi burada bulabilirsiniz. Hatta çocuğunuza isimden, akşama ne yemek pişirsem önerisine kadar :)
    Yazılardan birisi başlığıyla dikkatimi çekti. ŞÜKÜR GÜNLÜĞÜ. Neymiş acaba diyerek okumaya başladım ve yazı çok hoşuma gitti. Yeni yılın gelmesiyle kendime bir not defteri aldım ve bu defteri şükür günlüğüm olarak yarından itibaren yazmaya başlayacağım :)
    Aldığım defterler bu şekilde, A101'de satılıyor ve fiyatı da 1.95 TL


    Yazıda kısaca şunlar yazıyordu: Üreterek mutlu olan insanlar yerine, tüketerek mutlu olmaya çalışan ama bir türlü mutlu olamayan insanların günden güne arttığı bir dünyada şükrü, kanaati öğrenmek elzem bir ihtiyaç ve deva olarak görünmektedir. Bunun sebebini psikologlar, kişilerin sahip olduğu şeylerin azlığını değil, tam tersine bolluğunu göstermektedirler. Şükür günlüğü, bir kişinin günlük yaşamı içerisinde şükrettiği şeyleri düşünüp belli zaman aralıklarında düzenli olarak onları anlatması ya da listeleyerek kaydetmesidir.
    Şükür günlükleri, sahibinin dikkatini hayatında elde ettiği imkanlara, olumlu ve güzel olan şeylere yönlendirerek yaşam memnuniyeti ve mutluluğunu artırmayı amaçlar. Yapılan araştırmalarda, her gün hayatlarındaki olumlu şeylere odaklanan kişilerin bir süre sonra kendilerini daha huzurlu, mutlu ve fiziksel açıdan daha iyi hissettikleri gözlenmiştir.
    Bende yarından itibaren düzenli bir şekilde bu günlüğe şükür sebeplerimi yazacağım. Allah'ın bizden tek istediği şey ŞÜKÜR. Geri kalan ibadetlerimiz hep kendimiz içindir. Bir şükrü de bu kadar nimete karşı çok görmemek gerekir. Tamam hayatımızda hep olumlu şeyler olmaya biliyor mesela geçen yılı coşkulu bir şekilde kutladıktan sonra arkadaşımın, dayımın, anneannemin vefat etmesi gibi olumsuzluklara rağmen insan mantıklı düşününce ölüme bile şükredebiliyor. Dayım kanserdi çok şükür kimseye muhtaç olmadan vefat etti. Anneannem felçliydi, 8 seneye kadar birilerine muhtaç yaşadı ve daha fazla bu hastalığı çekmeden çok şükür vefat etti. Arkadaşım en güzel mertebeye şehitliğe ulaşarak vefat etti. İnsan tabiki özlüyor ama bir tek kendimi düşünerek onları sevdiğim için, yanımda olmalarını istediğim için bu acıları onların daha fazla çekmesini istemek hem onlara haksızlık olur hem de Allah'a isyan. Ölümden gayri her şey hallolur inşallah ufak meselelerle ne bu dünyayı ne ahireti kendimize ziyan etmenin hiçbir mantığı yok.
    Yazımı Mevlana'nın çok sevdiğim bir sözüyle sonlandırıyorum ve umarım ki bu şükür günlüğü fikrini sizde hayatınız da uygularsınız. Hoşçakalın.

    Her gün bir yerden göçmek ne iyi
    Her gün bir yere konmak ne güzel
    Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş
    Dünle beraber gitti cancağızım
    Ne kadar söz varsa düne ait
    Şimdi yeni şeyler söylemek lazım


    Devamını oku
    Yılın son yazılarından birisiyle merhaba :)
    2016 yılından beri kendime yeni yıl ile ilgili hedefler koyuyorum. Bu hedeflerimden birisi tabiki kitaplar ile ilgili. 2016 yılında kendime 100 kitap okuma hedefi koymuştum bunu 81 kitap ile tamamlayabilmiştim.
    Yazısını okumak isterseniz aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz ↓
    https://elossoles.blogspot.com.tr/2017/01/ii-2016-ylnda-okudugum-kitaplar-ii.html

    Bu yılda KPSS sınavım olduğu için hedefimi azalttım ve 50 kitap ile sınırlandırdım. Bu yılda ne yazık ki hedefimi tamamlayamadım ve yılı 34 kitap ile kapatıyorum :(

    Bu yıl hangi kitapları okuduğuma gelirsek ↓
    1. Yağmur Sonrası -- Sarah Jio (yazısını okumak için buraya tıklayabilirsiniz)
    2. Ve Dağlar Yankılandı -- Khaled Hosseini
    3. Filler İçin Su -- Sara Gruen
    4. Papatya Kokulu Hikayeler
    5. Kırmızı Saçlı Kadın -- Orhan Pamuk (yazısını okumak için buraya tıklayabilirsiniz)
    6. İçimizdeki Şeytan -- Sabahattin Ali
    7. Simyacı -- Paulo Coelho
    8. Çavdar Tarlasında Çocuklar -- J.D. Salinger
    9. Böğürtlen Kışı -- Sarah Jio  (yazısını okumak için buraya tıklayabilirsiniz)
    10. Yabancı -- Albert Camus
    11. Anayurt Oteli -- Yusuf Atılgan
    12. Roverandom -- J.R.R. Tolkien
    13. Elif -- Paulo Coelho
    14. Genç Werther'in Acıları -- Goethe
    15. Bit Palas -- Elif Şafak
    16. Kuyucaklı Yusuf -- Sabahattin Ali
    17. Ölü Zaman Gezginleri -- Hasan Ali Toptaş
    18. Ölü Ozanlar Derneği -- N.H. Kleinbaum
    19. Yaş On Yedi -- İpek Ongun
    20. Muhteşem Gatsby -- Fitzgerald
    21. Aşkname -- İskender Pala
    22. Tehlikeli Diyardan Öyküler -- J.R.R. Tolkien
    23. Şemspare -- Elif Şafak
    24. Üstü Kalsın -- Cemil Kavukçu
    25. Küçük Prens -- Antoine de Saint Exupery (yeniden okudum)
    26. Fedai -- Fatih Akdere
    27. Göğü Delen Adam -- (yeniden okudum)
    28. Şahane Hatalar-Yeni Hayat -- Liz Ruckdeschel ve Sara James (yazısını okumak için buraya tıklayabilirsiniz)
    29. Pinhan -- Elif Şafak
    30. Kendine Ait Bir Oda -- Virginia Woolf (yazısını okumak için buraya tıklayabilirsiniz)
    31. Med-Cezir -- Elif Şafak
    32. Ben Bir Ağacım -- Orhan Pamuk
    33. Bir Delinin Anıları -- Gustave Flaubert
    34. Hacı Murat -- Leo Tolstoy

    Okuduğum Elif Şafak kitaplarıyla ilgili yazımı okumak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.
    2018 yılında da kendime 100 kitap okuma hedefi koyuyorum :) Barış Özcan'ın ''Zinciri Kırma'' videosundan sonra bu hedefimi başarmaya çalışacağım :)
    Hepimize mutlu, huzurlu en önemlisi sağlıklı bir yıl olsun :)
    Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Umarım faydalı bir yazı olmuştur.

    Barış Özcan'ın videosu ↓



    Devamını oku


    Merhaba :)
    Ani bir kararla, daha önce hiç hesabını yapmıyorken 1 hafta önce dişlerime tel takıldı. Küçükken dişlerim yamuk değildi sadece bir dişimde eğrilik vardı ama buda göze batmıyor beni rahatsız etmiyordu. Ne zaman ki 20'lik diş belası başladı benim dişlerim Allah vermeye tsunami gibi önüne kattığını eğriltti :( Sol taraf komple gün yüzüne çıkana kadar ağrısına, sızısına, şişkinliğine sabrettim zaten okulumda vardı gidip çektiremedim. 2016 yılında gittim Cumhuriyet Üniversitesi diş hekimliğinde sol tarafımdan çıkan üst dişi ayakta normal bir şekilde çektirdim. Sol alt için operasyon günü verdiler neyse ameliyatla 15-20 dakikada dişimi aldılar. 1 hafta dikişli durdum, sol tarafım balon gibi şişti, morardı ama morarması cildinizin inceliğine göre fark ediyor hemen korkmayın :)
    Neyse dikişler alındı tamam dedim o zaman sağ tarafta tık yok doktor dedi çıkmadan da alabiliyoruz gel onları da halledelim ama ben bir türlü fırsatını bulamadım ve gidemedim. Nasip bu yılaymış baktık sağ taraf Allah Allah diyor hücuma kalkmış geliyor hemen gittim diş hekimliğine ve gün aldım 10 Kasım'da da sağ üst ve alt olmak şeklinde ikisinden aynı anda kurtuldum. Sağ taraf sola göre daha çabuk iyileşti hemen toparladım. Dikişlerimi aldırmaya giderken de tamam dedik tel taktıralım hazır bu yıl boştayken aradan çıkaralım. Üniversitenin ortodonti bölümünde fiyatları duyunca babam biraz yan çizer gibi oldu gel özellere soralım dedi. Gittik baya da çok yere sorduk kimi yapmıyormuş kiminin de doktoru burada yokmuş derken, Ufuk Diş Polikliniğine gittik. Sağolsun doktorum Ufuk Çavuş hemen dişlerimi kontrol etti, fiyatı söyledi ve ben tamam dedim burada yaptıracağım. Fiyat olarak 4.000'e anlaştık. Yeni yılda her şeye zam geldiği gibi buna da geliyormuş Allah'tan öncesinde yaptırdık da rahatladık.
    Tellerimin görünüşü bu şekilde ↓
    Sürekli ağzımı açmaktan dudaklarım kurudu, bu çirkin görüntü için kusura bakmayın.


    İlk önce doktorum diş taşlarımı temizledi 3 gün diş etlerimin iyileşmesi için süre verdi. 23 Aralık Cumartesi günü randevumu aldım ve gidip 1 saatte tellerimi taktırdım.
    Diş telleri takılırken hiçbir şekilde acı olmadı olmuyormuş da zaten arkadaşlar. Bende 1 hafta geçmesine rağmen ağrıda olmadı. Artık 20'lik dişleri aldırınca alan çoğaldı ondan mı ağrı olmadı bilmiyorum ama çoğu kişi de ilk birkaç gün ağrı oluyormuş. Ama bu ağrıda öyle geçmeyen türden değil bir ağrı kesiciyle halledilebiliyormuş. Çok şükür tellerden dolayı ağızda yaralar oluyormuş bunu da yaşamadım. Zaten yara olsada bu şekilde mumlardan veriliyor, yara yapan braketin üzerine bu mumdan koparıp yapıştırıyorsunuz.


    Tek sorunum yemek yiyememe. İlk günler çorba ve yumuşak besinler tükettim. Şimdi yavaş yavaş kendimi zorluyorum katı besinler yemeye. Bu yemek yiyememe sorunu daha ne kadar devam edecek bilmiyorum. Kimi 1 hafta demiş kimisi de 1-2 ayı buluyor demiş. Benim 1 hafta oldu umarım fazla sürmez.
    Kahvaltıdan sonra dişlerimi fırçalıyorum akşama kadar ağzıma sudan başka bir şey koymuyorum. Dedim zaten istesem de yiyemiyorum bari oruç tutayım sevaba gireyim. 2 gündür oruç tutuyorum hem dişlerim rahat hem kafam. İnsanın gözü aç yemin ederim yemek yiyemiyorsun ya canın normalde hiç çekmeyeceği şeyleri çekiyor. 2 gündür rahatım yani size de öneririm :)
    Gelelim benim diş temizliğime ↓
    Günde 2 kere dişlerimi fırçalıyorum. Eğer aralarda bir şeyler yersem bu 3'e çıkıyor ama oruç tuttuğum için bu sıralar 2'de seyrediyorum. Doktorum bana diş macunu özellikle şu olsun diye bir marka önermedi bende Colgate'in diş macununu aldım.


    Diş fırçamı da değiştirmedim önceden kullandığım ile şuanda devam ediyorum. Signal'in diş fırçası. Hafif eğimli bir fırça ağız yapısına uydun. Kılları da yumuşak.


    Yaklaşık 10 dakika dişlerimi temizlemekle uğraşıyorum. İlk olarak macun ile dişlerimi fırçalıyorum daha sonra Oral-B'nin ara yüz fırçasıyla tellerin arasını temizliyorum. Erkek kardeşim dil temizleyici almıştı yedeğini bana verdi bununla da dilimi temizledikten sonra sıra diş aralarında.



     Gratis alışverişimde okumak isterseniz linki burada Benri'nin makara şeklindeki diş iplerinden almıştım. Bununla da diş aralarını temizliyorum.


    Günde 1 kere de ağız bakım suyuyla komple bir temizlik yapıp işlemi bitiriyorum :)


    Anlatırken biraz uzun ve zahmetli görünüyor ama insan artık alışıyor ve yapmaktan gocunmuyor. Benim 1 haftada yaşadıklarım bu şekildeydi, inşallah tedavim bittiğinde bir öncesi sonrası yazısı yazabilirim :)
    Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
    Devamını oku
    Elif Şafak ismini ilk kez lise son sınıfta duymuştum. Sınıf arkadaşım elinde Aşk kitabıyla dolaşırdı sürekli. Kitabın içerisinde yer alan numaralı yazılardan, bizlere 1'le 40 arasında bir sayıyı seçmemizi söyler daha sonra seçtiğimiz numarada yazılı olan sözleri okurdu. Tabi o zamanlar hiç kitap okumazdım aklım bir karış havadaydı. Hiç de merak etmemiştim kitabı, tabi çevremden kimse de kitap okumuyor olunca kitaplarla üniversite de tanıştım diyebilirim.

    Elif Şafak'ın ilk okuduğum kitabı İskender'di. İlkokul arkadaşımda görüp bende kütüphaneden almıştım. Böylece Elif Şafak'ın büyülü dünyasına girmiş oldum.
    2016 hedeflerimden birisiydi Elif Şafak'ın bütün kitaplarını okumak. Tabi sürekli aynı yazarı okumak bir yerde sıktığı için bu hedefimi gerçekleştiremedim. Bu yıl da bitti ama hala okumadığım kitapları var ve bence en güzelleri sona kaldı :)
    İskender adlı kitabından sonra Aşk kitabını aldım ve okudum. Nedense bu kitap konusuyla beni çok rahatsız etti. Gerçek kişilerin hayatları kitaplara, filmlere, dizilere konu olunca hep gerçeği yansıtmadığını düşünürüm ve bu kişilerin insanlara yanlış anlatıldığı hissine kapılırım. Benimde çok bildiğimden değil ama ne bileyim işin ucunda maddiyat olunca hep bir abartı, kitleye hitap etme çabası oluyor.
    Deneme, köşe yazılarının olduğu kitaplarından Med-cezir, Firarperest ve Şemspare isimli kitaplarını okudum. Bu türde kitapları pek sevmediğim için havada kaldılar ama yine de arada güzel konular vardı.
    Konu olarak en beğendiğim kitapları Bit Palas, Mahrem, Ustam ve Ben ve Pinhan oldular. En son okuduğum kitabı ise Pinhan'dı.
    Pinhan'ı 24 yaşında yazmış olmak Elif Şafak'ın nasıl başarılı bir kalem olduğunu gösteriyor. Üslup olarak gerçekten harika bir kitap. Bu kitabı okurken annem ver bir de ben okuyum demişti, ilk sayfadan sonra tepkisi bir yerden çalmış, laf cambazlığı yapmış ben okumam oldu. Üniversitede arkadaşlarımdan aldığım tepkilerde hep böyleydi. Elif Şafak okunur mu ya, oradan buradan çalıyor yazıyor. Bence düşünmedikleri tek şey sende bu dünyada yaşıyor, aynı şeyleri görüyorsun. Aklını kullan sen yaz o halde. Elif Şafak zaten Oryantalist birisi. Doğu ile Batıyı sentezliyor. Tabiki bunuda en iyi kitaplarına yansıtacak. Yani ben bu eleştirileri yersiz, kıskançlık dolu buluyorum ve Elif Şafak'ı okumaya devam ediyorum :)
    Okuduğum kitaplarla ilgili birde şöyle bir görsel hazırlamıştım, her kitabını okuduğumda çentik atıyorum. Çocuksu olabilir ama böyle şeyler yapmak, bunlarla uğraşmak hem beni mutlu ediyor hem de çok rahatlatıyor :) Size de tavsiye ederim.


    Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Umarım faydalı bir yazı olmuştur.

    Devamını oku

    Bu yazarın daha önce bir kitabını okumamıştım. İnstagram'da Rory Gilmore Kitap Kulübü isimli bir sayfada Eylül ayında seçilen kitaptı Kendine Ait Bir Oda. Bu aralar pek yetişemesem de bende elimden geldiğince seçilen kitapları alıp okumaya çalışıyorum. Bu kitabı okumakta Aralık ayına nasipmiş :)
    Kırmızı Kedi Yayınevinden çıkmış bir kitap. Çevirisini İlknur Özdemir yapmış.
    Kısaca Virginia Woolf hakkında bilgi vermem gerekirse -kitapta yayınlandığı kadarıyla- İngiliz yazar ve eleştirmendir. 25 Ocak 1882'de Londra'da doğdu. 20. yüzyılın en önemli modernist romancılarından birisi olarak kabul edilmesini sağlayan ''bilinçakışı'' tekniğinin en yetkin örneği Mrs. Dalloway'ı yazdı. Ardından Gece ve Gündüz, Orlando, Dalgalar, Deniz Feneri, Kendine Ait Bir Oda adlı kitapları yanında denemeleri ve yazılarıyla döneminin önde gelen edebiyat eleştirmenlerinden birisi olmuştur. Eşi Leonard Woolf'la ''Bloomsbury Grubu''nun kurucularındandır. İkinci Dünya Savaşı'nın başlarında 28 Mart 1941 yılında içine düştüğü ruhsal bunalım sonucu intihar etti.

    Kitap kütüphaneye yeni mi alındı yoksa ilk ben mi aldım bilmiyorum ama kitabı alan ilk kişi ben olmuşum :) Yarın son gün, kütüphaneye teslim edeceğim.


    Ben bu kitabı biraz yavaş yavaş, hazmederek, anlamaya çalışarak okudum. Gerek konusuyla gerekse kitap içinde verilen bilgilerle bana çok şey öğretti. Feminist bir kitap olarak görülebilir belki ama bunlar zaten erkekler tarafından da bilinen bizzat kadınlara yaşattıkları şeyler. Kitapları şu ya da bu kesime göre ayırmak ne kadar doğru olur bilmiyorum ama her kadının kesinlikle okuması gereken bir kitap. Bu kitabı okuduktan sonra dedim ki iyi ki edebiyat öğretmeni olacağım. Allah kısmet ederse öğrencilerime okutacağım kitapların başında geliyor. Aslında yazmak istediğim çok şey var ama yazamıyorum. Kitap ne kadar kadınların yazmasını istese de ben sanki kitap hakkında bir şey yazarsam büyüsünü kaçıracakmışım gibi geliyor. Onun için yazımı burada sonlandırıyorum ve kesinlikle bu kitabın okunmasını tavsiye ediyorum.

    Kitaptan hoşuma giden bazı sözler ↓

    Düşsel planda kadın son derece önemlidir; gerçek yaşamda ise tümüyle önemsiz. Şiiri bir baştan öbür başa kaplar; tarihte ise hiç görülmez. Kurmaca yazında kralların ve fatihlerin yaşamlarına hükmeder; geçek yaşamda ailesinin parmağına bir yüzük geçirdiği herhangi bir oğlanın kölesidir. Kurmaca yazında en esin dolu sözler, en derin düşünceler onun dudaklarından dökülür; günlük yaşamda hemen hemen hiç okuyup yazamaz ve kocasının malıdır. Tarih kadından hemen hemen hiç söz etmez.



    Yazını da satın alamazlar ya, yazın herkese açıktır. Din görevlisi de olsanız, beni çimenlerden uzaklaştırmanıza izin vermeyi reddediyorum. Kitaplıklarınızı istediğiniz kadar kapatıp kilitleyin; ama benim aklımın özgürlüğüne vurabileceğiniz hiçbir kilit, hiçbir kapı, hiçbir sürgü yoktur.



    Hiçbir erkekten nefret etmem gerekmez, çünkü o bana kötülük yapamaz. Hiçbir erkeği pohpohlamam gerekmez; onun bana verecek bir şeyi yok ki! Böylece hiç farkına varmaksızın kendimi, insan soyunun öbür yarısına karşı yeni bir tutum içine girer buldum. Herhangi bir sınıfı ya da cinsiyeti bir bütün olarak suçlamak saçmaydı.



    Devamını oku

    Merhaba :)
    Hayatım da ilk kez böyle bir kitap okudum. Aslında okudum demek biraz yanlış olacak kitabı ben yazdım. Evet bu gördüğünüz hatta seriye dönüşen kitabı kütüphanede gezerken elime aldım, karıştırırken herhalde kısa kısa hayat hikayelerini anlatıyor diyerek aldım. İlk bölümden sonra meğerse kitabın gidişatına siz karar veriyormuşsunuz. Haley isimli lise öğrencisi kızın neler yapmasını, neler yapmamasını istiyorsanız size verilen sayfa numaralarına gidip kitabı istediğiniz gibi yönlendiriyorsunuz. Ben kısa kısa notlar alarak da burada şu sayfaya gittim şu sayfaya da bak diyerek de acaba o numarayı seçseydim neler olacağını da takip etmeye çalıştım. Uğraşsanız 3 ya da 4 farklı sona ulaşabilirsiniz ama beni biraz sıktığı için bıraktım.


    April yayınlarından çıkmış bir kitap. Bence bu kitabı daha çok genç kızlar sever ki onlara daha çok hitap ediyor. Kafa dağıtmak için hoş bir kitap. Konuları da siz belirliyorsunuz zaten, o an ki ruh halinize göre Haley'e istediğinizi yaptırabilir, kitabı eğlenceli ya da kötü hale getirebilirisiniz :)
    Ben fikir olarak sevdim ama konu olarak biraz basit buldum. Dediğim gibi seriye dönüşen bir kitap ama daha gidip diğer kitaplarını alıp okumam.
    Benim bu kitap ile ilgili görüşlerim bu şekildeydi. Umarım faydalı bir yazı olmuştur.
    Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.


    Devamını oku


    Merhaba 😊
    Bu ürün ile ilgili uzun bir süredir yazı yazacağım ama bir türlü fırsatım olmadı. Bu günde çok yorgun olmama rağmen sonunda istediğim gibi fotoğrafları çekebildim ve bilgisayarın başına oturabildim :)
    İlk olarak peeling ve scrub arasındaki farka değinip daha sonra ürün hakkındaki yorumlarımı yazacağım.

    Scrub:
    İçerisinde sert ve küçük partiküller barındıran üründür. Cildi soymaktan çok ölü deriyi arındırır ve temizler. Haftada 2-3 kere kullanılabilir.

    Peeling:
    İçerisinde scrub da olduğu gibi partiküller yoktur. Cildi soyan ve cilt yüzeyini yenileyen kimyasallar içerir. Agresiftir ve dikkatli uygulanmalıdır.

    İlk olarak banyo sırasında cildimi nasıl temizlediğimi anlatarak başlıyım.
    Buhar ile yumuşayan cildimi ilk önce ellerim ile kese yapar gibi bir güzel ovuyorum.
    Daha sonra kese ile yumuşak hareketlerle tekrar keseliyorum.
    Son olarak da herhangi bir marka olabilir ben bir ürünü bitene kadar kullandığım için bu aralar kullandığım Himalaya'nın scrubını bolca yüzüme sürüyorum ve tekrar kese yapar gibi cildime uyguluyorum ve bu gördüğünüz silikon fırça ile tekrar kese yapar gibi cildimi temizliyorum ve bekletiyorum.


    O sırada da vücudumu temizliyorum ve scrub iyice cildim tarafından emiliyor ve bir nevi maske görevi yapıyor.
    Artık banyodan çıkmaya yakın bir güzel durulayıp, sivilceli ve yağlı bir cildim olduğu için kükürtlü sabun ile bir güzel köpürte köpürte bütün kirden pislikten cildimi temizliyorum.
    Ürünün arka yüzü bu şekilde ↓


    Görkem Karman sayesinde bu ürün bir ara yok satıyordu. Kaç kere sırf bu ürün için Gratis'e gittiğimi hatta ordaki çalışan kızdan sitem işittiğimi bilirim. Yok neymiş her gelen bu ürünü soruyormuş e bu kadar kişi istiyor, soruyorsa bir zahmet getirttir bana ne sitem ediyorsun ! Neyse sonunda buldum ve aldım. Ama bende Görkem'in dediği gibi siyah noktaları dökmedi. Zaten ürünün ünlü olmasın da bu çeşidinin siyah noktaları pütür pütür döktüğünün söylenmesiydi. Ürünün öyle bir vaadi bulunmuyor ama kullananlar öyle gözlemdiği için ünlü oldu. Bende söylediğim gibi olmadı ama gerçekten siyah noktaları çok güzel temizliyor. Banyodan çıktıktan sonra burnumun üstünde kenarlarında hiç siyah nokta olmuyor.
    Tanecikleri kum gibi ve çok yoğun. Daha önce Farmasi'nin scrubını denemiştim onun gibi tanecikleri ne çok büyük ne de çok akışkan. Farmasi'nin scrubının yazısını okumak isterseniz linki ↓
    https://elossoles.blogspot.com.tr/2017/03/farmasi-misket-limonlu-scrub.html

    Tanecikleri bu şekilde ↓


    Ben banyodan banyoya haftada 2 kere kullanıyorum. Cildimi yormuyor ama günlük olarak 1 kere kullandığımda cildimi kızartmıştı bende sadece banyoda kullanıyorum. Bende sivilce de yapmadı. Cildimi de yumuşacık pamuk gibi yapıyor. Bu ürünle ilgili daha fazla bir şey aklıma gelmiyor umarım her şeyi yazmışımdır.

    Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

    Devamını oku

    Herkese merhaba 😊 Birazdan dişlerime tel taktırmaya gideceğim ve çok heyecanlıyım :) Bununla ilgili bir yazı yazacağım inşallah 🙏 Geçen Çarşamba günü dişçim diş taşlarımı temizledi ve diş etlerim iyileşene kadar 3 günlük bir ara verdi. Bu sürede bende ağız bakım ürünleri alma telaşına düştüm tabi ki ve imdadıma Gratis yetişti. Aslında birçok markada indirim var ama bana en yakın Gratis olduğu için buraya gittim ve birkaç ihtiyacım olan ürün aldım. Bu sefer hiç kozmetik eşyası atmadım sepetime sadece ihtiyacım olan ürünleri aldım ve çıktım nasıl başardım bende bilmiyorum şoka girdim galiba, sabahın körü olmasına rağmen tıklım tıklımdı o değil dışarıda bir tane kızın yüzünde makyaj yok napıyosunuz bu ürümleri alıp bilmiyorum ki 😒

    İndirim dün başladı 31 Aralık'a kadar devam edecekmiş. Ben neler aldım fiyatlarıyla beraber yazıyım hemen ⬇️



    İlk olarak 2 tane diş ipi aldım Benri markasından. Fiyatı 2,95 TL



    Daha sonra Perfect Purity markasından ağız bakım suyu aldım. Daha önce hiç bu markayı denememiştim hatta görmemiştim bile. 473 ml'lik bir ürün. Bendeki bahçe nanesi çeşidi.


     Etiketini değiştirmemişler indirimsiz fiyatı 9.90 mış bende bu markada indirim yok diye bir tane aldım. Meğersem indirim varmış ve fiyatı 5,90 'a düşmüş faturaya bakınca gördüm. Bilseydim bir tane daha alırdım ama birazdan evden çıkacağım tekrar uğrayıp bir tane de diğer çeşidinden alacağım. Dün kullandım, hoşuma gitti verdiği ferahlık. Biraz ağzı yakıyor alacak olursanız haberiniz olsun. Arka yüzü de bu şekilde ⬇️



    Diş tellerimi temizlemek için ara yüz fırçası alacaktım eczaneden. Gratis'te de satılıyormuş. İnsanın ihtiyacı neyse gözler ona odaklanıyor. Daha önce hiç bakmamıştım bile ama hepsini bir yerden alıp hiç uğraşmadan bitirdim alışverişimi.



    Oral-B markasının ara yüz fırçasını almış oldum bende. Fiyatı 5,50 TL

    Benim bu indirimden aldıklarım bu şekildeydi. Bir tane daha ağız suyu alacağım ve tellerimle yeni yılı karşılayacağım.

    Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
    Umarım faydalı bir yazı olmuştur.




    Devamını oku
    Kaş ve kirpik konusunda tam bir fakir olduğum ve neredeyse 6-7 yıldır bu konuyla uğraştığım için başlığı serüvenim diye adlandırmak istedim 😊 
    Yani bu söylemim günah olacak belki ama Allah'ta benden almış herkese dağıtmış 😄 
    Bu yazıda benim hangi ürünleri kullandığım, ne kadar fayda aldığım yazacak. Hâlâ kaşlar neyse de kirpikler konusunda istediğim sonucu alamadım. Yeni ürünler kullanmaya devam edeceğim. Şöyle istediğim gibi bir ürün bulursam kitap yazacağım zaten bırakın blog yazısını 😄 
    Neyse gelelim benim hangi ürünleri kullandığıma, ne kadar fayda aldığıma.
    İlk olarak herkesin bildiği, Allah'ın yazılı emri olan Badem yağını kullanmaya başlamıştım.



    En etkisiz ürün de bu olmuştu. Şimdi geriye dönüp bakınca ve birçok ürünü kullanınca arada farkı anlayabiliyor insan. %10 gibi bir etkisi olmuştur en fazla.
    Bu ürün bozulunca Sarımsak yağını aldım.



    Badem yağına göre kaşlarıma ve kirpiklerime daha iyi gelmişti. Yüzdelik orana vurursam %30 gibi bir fayda almıştım. Tabi ki bu üründe bozulunca bir ara blog dünyasında meşhur olan Moshos Garden'ın kaş-kirpik serumunu aldım.


    En beğendiğim üründe bu olmuştu. Milimi çok küçük olduğu için hemen bitti tabi ki 😔 Sonra ne oldu tahmin edin. Popüler olan her ürün gibi fiyatı zirve yaptı. O zaman 13 liraya aldığım ürün bir anda 60 lira oldu. Bizde öğrenciyiz yani bir yağa o kadar para verirsem Allah çarpar yeminle 😄 Moshos Garden dosyasıda böylece kapandı bende yeni arayışlara girdim.

    Vaseline markasının vazelini meğerse kaş ve kirpikleri uzatıyormuş, kimin aklına geldiyse vazelini göze sürmek buradan teşekkür ediyorum.



    Bu ürünü de baya bir süre kullandım. Kirpiklerime değil ama kaşlarıma baya bir faydası oldu. Kaşlarımı aldığım zaman gece yatmadan önce bu ürünü kullanıyordum sabah minik minik tekrar çıkarıyordu. Kaşlarımı baya bir kalınlaştırdı, boşlukları doldurdu. Bendeki sade olan çeşidi bir de bebekler için olan çeşidi var ama ondan bunun gibi fayda alamamıştı kız kardeşim.



    Bir ara da Oriflame markasının kaş-kirpik bakım jelini aldım ve kullandım. Hiç memnun kalmadım tabi ki. Hatta bloğum yazısı da var direk okumak isterseniz aşağıda ki linkten ulaşabilirsiniz ↓
    https://elossoles.blogspot.com.tr/2017/03/oriflame-one-kas-kirpik-bakm-jeli.html

    Geçenlerde de aklıma geldi aktardan Hint yağı aldım.



    Yaklaşık 3 haftadır her gün bu ürünü kullanıyorum ve ilk bahsettiğim Moshos Garden'ın yağı gibi etki aldım. Kaşlarımın artık çıkmayan yerlerinden yeni yeni kaşlar çıktı. Kirpiklerim uzamaya başladı maşallah 😊 Ama istediğim etkiyi ne zaman alırım, alabilir miyim bilmiyorum bekleyip göreceğiz artık.
    Benim kullandığım ürünler bu şekildeydi. Aslında işe başlarsam aklımda LiLash markasının serumu var.



    Görkem Karman çok övmüştü ama bakalım artık. Yurt dışında satılıyor. Baya da pahalı bir ürün kargo fiyatı bir de üstüne döviz farkı eklenince baya bir giriyor. O zamana kadar bu tarz ucuz maliyetli ürünlerle idare edeceğim. İpek kirpik yaptırmakta istemiyorum 1 ay için. Bakımla falan 3 aya çıkıyormuş süresi ama sonrasında kendi kirpiklerinizi de döküyormuş. Yani Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak gibi bir şey oluyor. Ben daha doğal yöntemler arıyorum şimdilik, bakalım Hint yağı da olmazsa bir yöntem daha var aklımda onu da deneyeceğim.

    Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
    Umarım faydalı bir yazı olmuştur.
    Bu arada kirpikleri uzun olanlar çok şanslısınız 😄
    Devamını oku
    Yenİ
    Kayıtlar
    Eskİ
    Kayıtlar

    Translate

    Instagram

    /elossoles.blog

    Goodreads

    /elossoles

    Gardrops

    /elos.butik

    Popüler Yayınlar

    • II DOVE GOFRESH SALATALIK ve YEŞİL ÇAY ÖZLÜ DEODORANT II
    • PUREDERM GÖZENEK TEMİZLEYİCİ PED
    • FARMASİ ISIRGAN OTU ÖZLÜ ŞAMPUAN
    • OCAK ~ 2018
    • ORİFLAME THE ONE 5'i 1 ARADA WONDER LASH MASKARA

    Blog Arşivi

    • ►  2022 (10)
      • ►  Aralık 2022 (1)
      • ►  Ekim 2022 (1)
      • ►  Temmuz 2022 (2)
      • ►  Haziran 2022 (2)
      • ►  Şubat 2022 (1)
      • ►  Ocak 2022 (3)
    • ►  2021 (19)
      • ►  Kasım 2021 (1)
      • ►  Ağustos 2021 (1)
      • ►  Haziran 2021 (2)
      • ►  Mayıs 2021 (1)
      • ►  Nisan 2021 (2)
      • ►  Mart 2021 (7)
      • ►  Şubat 2021 (2)
      • ►  Ocak 2021 (3)
    • ►  2020 (21)
      • ►  Aralık 2020 (1)
      • ►  Ağustos 2020 (1)
      • ►  Nisan 2020 (1)
      • ►  Mart 2020 (6)
      • ►  Şubat 2020 (7)
      • ►  Ocak 2020 (5)
    • ►  2019 (133)
      • ►  Aralık 2019 (23)
      • ►  Kasım 2019 (13)
      • ►  Ekim 2019 (4)
      • ►  Eylül 2019 (11)
      • ►  Ağustos 2019 (8)
      • ►  Temmuz 2019 (4)
      • ►  Haziran 2019 (6)
      • ►  Mayıs 2019 (12)
      • ►  Nisan 2019 (11)
      • ►  Mart 2019 (11)
      • ►  Şubat 2019 (18)
      • ►  Ocak 2019 (12)
    • ►  2018 (34)
      • ►  Aralık 2018 (5)
      • ►  Kasım 2018 (9)
      • ►  Ekim 2018 (2)
      • ►  Eylül 2018 (2)
      • ►  Ağustos 2018 (2)
      • ►  Mayıs 2018 (2)
      • ►  Nisan 2018 (2)
      • ►  Mart 2018 (3)
      • ►  Şubat 2018 (3)
      • ►  Ocak 2018 (4)
    • ▼  2017 (98)
      • ▼  Aralık 2017 (11)
        • BİTEN ÜRÜNLER (EKİM-KASIM-ARALIK) 2017
        • TEO NORMAL SAÇLAR İÇİN ŞAMPUAN
        • ŞÜKÜR GÜNLÜĞÜ
        • 2017 YILINDA OKUDUĞUM KİTAPLAR
        • DİŞ TELİ TAKTIRDIM- İLK HAFTAM
        • OKUDUĞUM ELİF ŞAFAK KİTAPLARI
        • UFKUMU AÇAN KİTAP - KENDİNE AİT BİR ODA - VİRGİNİA...
        • ŞAHANE HATALAR-YENİ HAYAT
        • BAKIM ZAMANI-HİMALAYA PEELİNG ETKİLİ CEVİZ ÖZLÜ SCRUB
        • GRATİS YILBAŞI İNDİRİMİ ALIŞVERİŞİM
        • KAŞ-KİRPİK UZATMA SERÜVENİM
      • ►  Kasım 2017 (1)
      • ►  Ekim 2017 (1)
      • ►  Eylül 2017 (2)
      • ►  Ağustos 2017 (4)
      • ►  Temmuz 2017 (9)
      • ►  Haziran 2017 (32)
      • ►  Mayıs 2017 (15)
      • ►  Nisan 2017 (9)
      • ►  Mart 2017 (9)
      • ►  Şubat 2017 (4)
      • ►  Ocak 2017 (1)
    • ►  2016 (11)
      • ►  Aralık 2016 (4)
      • ►  Kasım 2016 (1)
      • ►  Ekim 2016 (3)
      • ►  Eylül 2016 (2)
      • ►  Ağustos 2016 (1)
    Blogger tarafından desteklenmektedir.

    Created with by BeautyTemplates

    Yukarı