Kendini peygamber ilan eden bir doktor...
Çok temiz olmak uğruna evlerini "çöp apartman" haline getiren üç kız kardeş...
Kendini bildiği günden beri, babası başta olmak üzere, çevresindeki bütün erkeklerden dayak yiyen genç bir kadın...
Ağır ceza reisi bir babanın "fahişelik" mesleğini seçen kızı...
Radyo ve televizyonlardaki bütün şarkıların kendisi için çalındığını zanneden genç bir devlet memuresi...
Dünyaya kız olarak gelen ancak kendini erkek hisseden bir transseksüel...
Doktorunu intihar etmekle tehdit eden bir öğrenci...
Ölümcül bir hastalığa yakalanmış genç bir bankacı...
Bu kitapta, Türkiye' de değişik nedenlerle psikiyatra başvuran her kesimden insanın hikayelerini bulacak, başta aşk ve ölüm olmak üzere "insanlık halleri" ile karşılaşacaksınız.
Yaşlı, göbekli bir holding patronunun cinsel tercihi nedeniyle varoşların kasketli orta yaşlı erkeklerinde aradığı yakınlık...
Üç kuşak boyunca sürüp gelen fahişeliğin kadının ruhunu paramparça edişi...
Bu kitapta insan denen muhteşem ve bir o kadar da karmaşık varlığa ait sahici yaşam hikayeleri sunuyor.
Bazen dehşete kapılacak, çoğu zaman da hüzünleneceksiniz...
Genç firavun Tutankamon'un esrarı, Hitler ve Freud'un kişiliklerinde gücün analizi... 18. yüzyılda adına "Fısıltı Sanatı" dedikleri, evli kadınların yaşadığı aşk ilişkileri... Çariçe Katerina'nın çamaşırcılık ve hayat kadınlığından başlayan tılsımlı yazgısı... Eva Peron'un ve Prenses Süreyya'nın hüzünlü hayat hikâyeleri ve daha niceleri...
Çirkin genç kızın açıldıkça güzel bir prensese dönüşmesi...
Dört bir kalbin fatihi, kadınların yenilmez hakimi… Peki, tüm savaşlar onun için her zaman bu kadar kolay mı olacak? Kendini buna çok inandırmış olsa da hayır! Ve o beklenmedik mağlubiyet, kralın tahtını en sağlam yerinden sarsacak.
Psikiyatrist ve yazar Gülseren Budayıcıoğlu’nun 2015 yılında yayımlanan eseri Kral Kaybederse, kendini daima doruklarda gören bir avcının avı yüzünden nasıl uçurumun eşiğine gelebileceğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Danışanının yaşamını kimi zaman bir öykücü kimi zaman bir doktor edasıyla ele alan Budayıcıoğlu, karakterden bağımsız olarak sizin de tüm davranışlarınızın altında yatan gerçekliği bulmanızı sağlayacak.
Romanın ana kahramanı Nalan, çocukluğu ve genç kızlığında sefalet çekmeyen ve sonrasında da zengin bir aileye gelin olarak giden bir karakterdir. Ancak bunca bolluğun ve bereketin içerisinde yüzü hiçbir zaman gülmez. Çünkü ailesi tarafından sevgi görmemiştir. Kocası tarafından da aynı sevgisizliğe maruz kalır. Bunun üzerine çocuğunu da daha doğmadan kaybedince Nalan, iyice kendi içine kapanan ve her şeyden elini ayağını çeken bir karaktere dönüşür. Ta ki karşısına Hayri çıkana dek...
Nalan, hiç kimseden görmediği sevgi, ilgi ve alakayı Hayri’den görecektir. Bu esnada kocasından da boşanmıştır. Hayri ile yedi yıl boyunca süren bir ilişki yaşayacaktır. Ancak bahtsız kaderi Nalan’ın peşini burada da bırakmaz. Peki, Nalan mutlu olabilecek midir? Dahası, insanın kaderini değiştirmek elinde midir? İşte tüm bu soruların cevaplarını Nalan, yaşadığı bunalımlar nedeniyle gittiği klinikte, doktoru ile birlikte arayacak ve geçmişi ile ilgili bilinmeyen detayların da sırları böylece aralanacaktır.