Ağustos ayında toplam 6 kitap okuma fırsatı bulabildim.
En sevdiklerim de bu ay okuduğum kitaplar oldu :)
İlk olarak okuduğum kitap
-Kürk Mantolu Madonna-
Bu kitabı bitirdiğim zaman içimde bir yumrunun oluştuğunu ve orada kaldığını hissettim.
Ağlayamadım -ki ben kitaplarda ota boka ağlayan birisiyim-
yorum yapamadım -hala da ne yazacağımı bilmiyorum-
Kitabı okumadan önce herkesin abarttığını düşünürdüm ve bu yüzden okumak istemezdim. Ama okuduktan sonra söylediğim tek şey keşke okumak için bu kadar geç kalmasaydım oldu.
-Erkek Dedikodusu 2-
Bu kitaptan sonra artık genç-yetişkin kitapları okumama kararı aldım.
Çok zorlama bir kitap olmuş.
Konusu 1. kitabın devamı, pembe dizi şeklinde çok sıradan, bayağı bir kitap. Bırakın okuyucusuna bir şeyler katmayı, kafa dağıtmak için bile okunacak bir kitap niteliği taşımıyor ne yazık ki !
-Tutunamayanlar-
Tutunamayanları çok zorlanarak okudum. Neden bilmiyorum aşırı aşırı sıkıldım, ara verdim ve hiçbir tat alamadan kitabı bitirdim.
Kitaplarında okunmak için zamanları olduğunu düşünürüm. Ben tutunamayanlar için yanlış bir zaman seçmişim.
-Gurur ve Önyargı-
Yazıldığı döneme göre farklı bir konusu olsa da bence bu kadar abartılacak bir kitap olduğunu düşünmüyorum.
Dili sade bir aşk kitabı.
Kitapta tek sevdiğim evlilik meraklısı insanları yermesi ve aşağılaması oldu.
-Tavan Arasındaki Buda-
Tavan arasındaki buda'yı büyük bir merakla alıp okumaya başlamıştım. İlk sayfalarından itibaren üslubuyla beni çok şaşırtmıştı.
Yazar baştan sona kadar -yaptık -ağladık -evlendik -öldük şeklinde çoğul ekler kullanarak anlatım yapıyor.
Konusu Japonya'dan Amerika'ya evlilik yoluyla giden kadınların yaşadıkları acıları, olayları anlatmakta.
Ancak bu üslup kitabın ortalarına doğru çok sıkmaya başladı. Kişi kavramının olmaması, özele inilmeden toplu şekilde anlatılması da kitabı aşırı boş bir şey haline getirmiş.
-Bülbülü Öldürmek-
Siyahi ayrımının işlendiği en güzel kitaplardan birisi.
Okurken büyük bir zevk aldım.
Beni en çok etkileyen karakter şüphesiz Atticus oldu. Çocuklarıyla ilişkisi, çocuklarına davranışları, onları bir birey olarak görmesi ve bu yönde yetiştirmesi bizlere örnek olması gereken bir karakter.
Kitapta tarif edemediğim bir yumuşaklık, insanı rahatlatan bir şeyler var sanki. Yazar dilini o kadar sade kullanmış ki bir şeylerin kırılmaması için uğraşmış gibi.
Kendinizi bir insanın yerine koymadıkça
O insanın yerinde olmanın nasıl bir şey olacağını anlamaya çalışmadıkça
O insanı gerçekten tanıyamazsınız.
Bülbülü Öldürmek~~Harper Lee